Upcoming script: Tunis

fotoğrafları görmek için yazıların altındaki 'fotoğraflar için' bağlantısını kullanabilirsiniz.

20.12.09

TRENTO


az çok italya'dan veya italyanca'dan haberdar olanlar bilirler ki italyanlar ikiye ayrılır:
1. tatilde deniz kenarına gitmeye sevenler,
2. tatilde dağa, kıra, bayıra çıkmayı sevenler.

işte bu ikinci tip italyanların tatil yeridir trento. dolayısıyla her tarafı denizle çevrilmiş olan italya'da yurtdışından bakanlar için pek de cazip bir yer değildir alplerin başlangıcında kalmış bu küçük şehir. fakat bizim bu ikinci tip italyanlarımız hava ısındı mı soluğu bu bölgede alır. tek tatil ayları olan ağustosu trento'nun dağları arasında üzüm bağlarını seyrederek geçirir.

evet alabildiğine üzüm bağıdır. eylül en güzel dönemidir bu bağların. olgunlaşmış, toplanmayı bekler üzümler. bizim bu trentolular da toplar, bir de üstüne üzüm festivali yapar, dağıtırlar herkese. bildiğiniz okul çocuklarının değişik kostümler giydiği üzüm dolu süslenmiş arabalarla tarihi merkezde üzüm dağıtarak dolaşıp, duomo meydanında bir takım gösteriler yaptığı festivaldir bu.

e, bu kadar üzümün olduğu yerde ne olur? şarap olur. ama öle damacanalarla tüketilenden değildir trento'nun şarabı. küçük şişelerde şık şık paketlenip, fahiş fiyatlara satılandandır ki tadına bile bakamamışızdır.

peki hep mi bu küçük şehirde durur buraya gelenler? yok. durmazlar. dedim ya alpler diye, vadilerle ve göllerle çevrilmiştir bölge. güneybatıda garda gölüne sınırdır, görülmeye değerdir. gölün biraz kuzeyinde termeler bulunur, hamam severler için. kuzeybatıya çıkınca ise val de sole vardır ki, sonbaharda muhteşem kent mobilyaları ve peyzaj tasarımlarının arasında saatlerce bakar kalırsınız ormanların rengine. kış ayları içinse ideal kayak merkezidir. kuzeyde tam bir alman şehri olan bolzano vardır, tepedeki kalesi görülmelidir. doğuda bulunan caldonazzo gölünün kıyısında çimlere uzanarak güneşlenilir, dağ manzaralarına karşı yüzülür. ve yine termelere rastlanır. güneydoğu ucundan çıkıldığında ise alpler geçilmiş, venedik'e doğru uzanan ovalara gelinmiştir.

ve tekrar kent merkezine dönecek olursak, şehircilerin, mimarların, peyzajcıların ve kent mobilyalarıyla ilgilenen entascıların görmesi gereken şehirlerden biridir trento. çünkü hem küçük hem de italya'nın en zengin yerlerinden biridir. dolayısıyla adamlar uğraşmışlardır tasarımla. tarhi merkezde yol ve kaldırım kaplamaları bölgenin kendi taşlarından yapılmıştır. üzerinde eskiden denizin içlere kadar uzanmasından dolayı salyangoz gibi bir takım canlı fosillerinin izleri vardır. döşeyen ustalar da bunları bozmamış, kayılmasın diye üzerine attıkları tırtıkları atmaya gerek görmeden olduğu gibi döşemişlerdir. araç trafiğinin sınırlandırılmış olması ve yaya trafiğinden ayrı tutulması diğer italya kentleri gibi yaşam kolaylığı sağlar. üstelik kuzeyindeki kent bolzano birinci trento ikinci sırada olmak üzere italya'nın en çok bisiklet kullanılan ve dolayısıyla trafiği bisiklet yollarına göre de düzenlenen kentleridir.

kentli profiline bakacak olursak, üniversite öğrencisinin yoğunluğu dikkat çeker. sosyal etkinliklere duyarlı, katılımcı bir gelenek vardır. yaklaşık 3 yaşından itibaren herkes buz pateni yapmayı ve kayak türevleri sporları bilirler. dolayısıyla daha sahaya çıktığınız anda sizin oralı olmadığınız herkes tarafından anlaşılır.

konuşma aksanları ne dediklerine bakmayıp sadece dinlediğiniz anda komik gelir insana. melodik ve değişik bir vurgusu vardır. ç, ş seslerini bastırarak konuşurlar. ve cümleyi sırf vurgusundan dolayı anlayamazsınız.

21.06.2007














2 comments:

  1. trento 1 gecelik gördüğüm, verona'dan trene binişimizdeki koşturmamla aklımda kalan güzide şehir...güzel günlerdi.teşekkürler Pınar:)

    ReplyDelete
  2. sana biraz daha trento'yu göstermek istemiştim ama olamamıştı. güzel günlerdi gerçekten :)

    ReplyDelete